Kutsal Roma İmparatorluğu’nun bir parçası kabul edilen Alsace Bölgesi’nin en popüleri Colmar bizim de noel pazarı temalı seyahatimizin çıkış noktasıydı. Yılbaşı ruhuyla birlikte masalsı bir hal alan bu kasabadaki bisküvi evleri, her köşe başındaki ışıltılı ve abartılı süslemesi, çeşit çeşit pastane ürünü, peyniri ve şarabıyla göz alıcı ve oldukça fotojenik biri diyebilirim.
Bu seyahatte Colmar ve çevresindeki birkaç köyle birlikte Alsace bölgesinin başkenti sayılan Strazburg, İsviçre’ye bağlı Basel ve Zürih şehirlerini de gezdim. Colmar tatilini planlamadan genel hatlarıyla seyahatle ilgili bilgiler verdiğim Alsace Gezi Rehberi’ni ve Strazburg, Basel, Zürih rehberlerini de incelemenizi öneririm. Eğer bu şehirleri seyahatinize dahil ettiyseniz faydalı bilgiler bulacağınıza eminim.
Colmar 1 günde hatta daha az sürede dahi gezilebilir fakat hem gündüz hem gecesini görmek ve tamamen keyif almak için 1 gün ayırmanızı öneririm. Colmar’da gezerken faydalanmanız için yaptığım haritamı da ekleyerek devam ediyorum. Işıltılı sokaklarda kaybolurken ara bu haritaya göz atabilir, ilgi çeken noktaları görmeden geçmezseniz mükemmel olur.
COLMAR TARİHİ & MİMARİSİ
Fransa’nın masalsı Orta çağ şehri Colmar, İmparator II. Frederick tarafından bağımsız imparatorluk şehri ünvanı verilmesiyle de adından söz ettirir. İsveç, Fransa ve Almanya topraklarına dahil olan Colmar artık Fransa sınırları içerisinde yer almaktadır. Colmar bu nedenle özellikle sanat ve mimari açısından Almanya’nın izlerini belirgin şekilde taşır.
1300lü yıllarda yapılan bisküvi evleriyle ilgili gezerken öğrendiğim bir bilgiyi de sizinle paylaşmak istedim. Bu evler yarı ahşap formda. Dışarıdan göreceğiniz ahşap doku aslında kolon ve kirişler, yani o görüntü tasarımdan sebep yapılmıyor. Ahşap kirişlerin arası harçla doldurulup üzeri de rengarenk boyanınca sonuç böyle muazzam bir şey olmuş. Gezerken bu bilgi de aklınızın bir köşesinde olsun istedim, bu gözle incelersiniz.
COLMAR NEREDE? COLMAR’A NASIL GİDİLİR?
Fransa’nın kuzeydoğusunda yer alan Colmar, Almanya ve İsviçre sınırlarına da oldukça yakın bir konumda. Neredeyse 10 dakikada kendinizi Almanya sınırında bulabilirsiniz mesela. Vosges Dağları’nın eteklerinde konumlanan Colmar’da Ren Nehri’nin alt kolu olan Lauch Nehri kanallar boyunca akıyor. Şehirde yürürken sisler içinde dağların tepelerini görmeniz, kanallar boyunca akan nehirle bir anda kendinizi Venedik’te miyim diye hissetmeniz de mümkündür.
Colmar’a ulaşmak için İstanbul’dan 3 saat süren bir uçak yolculuğu EuroAirport Basel-Mulhouse-Freiburg Havalimanı’na iniş yapmalısınız. Strazburg, Paris gibi seçenekler de değerlendirilebilir fakat 3 ayrı ülkeye çıkışı olan tek havalimanı EuroAirport’un en makul seçenek olduğunu söyleyebilirim. Diğer noktalara göre daha uygun uçuş seçeneğine sahip olması ve yeni vize alacaklar için Almanya, Fransa ve İsviçre’den vize başvurusu yapma imkanı sunması diğerlerine göre avantaj sağlıyor. Havalimanında Mulhouse tarafından çıktığınızda araçla 30 dakika, trenle 50, otobüsle 1 saat 10 dakikada Colmar’a ulaşabilirsiniz.
COLMAR CITY PASS
Colmar City Pass’i, Colmar’da 7 gün boyunca geçerli olan bir fırsat kartı gibi düşünebilirsiniz. Aşağıdaki fırsatları sunan City Pass, herhangi birini kullandığınız ilk günden itibaren başlayarak 7 gün geçerli oluyor. Geçen seneki seyahatimde bu kartı hiç görmemiştim sanıyorum yeni organize ettiler.
- Colmar City Pass, bu linkte adı geçen müzelerden 5’ine ve Dominik Kilisesi‘ne süre boyunca sınırsız giriş imkanı sağlar.
- Tekne turuna ve küçük yeşil turistik trene erişim bir seferle sınırlıdır. Bu arada Noel pazarı döneminde, yeşil turist treniyle yapılan turun yerini Colmar Turizm Ofisi tarafından düzenlenen iki rehberli tur (10:30 ve 16:30) almış.
- Çikolata Müzesi Choco-Story Colmar’a giriş yetişkinler için 10€ yerine 6€ ve öğrenciler için 8€ yerine 5€ imkanı bulunuyor.
Daha fazla detaylı ve güncel bilgiye bu resmi linkten erişebilirsiniz.
COLMAR NOEL PAZARLARI
Colmar seyahatini kışın yapmamızın en büyük sebebine geldi sıra, Noel pazarları! Bu seyahati daha etkileyici kıldığı oldukça aşikar. Zaten bunu bir turizm aracı de getiren bölgede noel pazarları oldukça erken kuruluyor. Her yıl tarihlerde ufak değişiklikler olmakla birlikte bu yıl 18 Kasım 2023 – 8 Ocak 2024 tarihleri arasında noel pazarı kurulacak. Cumartesi günleri 20.00’de, diğer günler ise 19.00’da toplanıyorlar. Pazarların kapanacağı saate doğru anons bile yapıyorlar. Noel pazarlarıyla ilgili tüm detaylar için buradaki resmi broşüre bakabilirsiniz.
Hem Colmar hem de çevresindeki diğer Alsace köyleriyle birlikte 40’a yakın noel pazarı bulunuyor. Bunların bir kısmı daha küçük, bir kısmı ise gözünüzden kaçamayacak kadar ihtişamlı bir alana yayılmış durumda olacak. Bazı küçük noel pazarlarında kendimi oraya daha ait hissetiğimi de söylemem gerekir. Eminim sizin de gözünüzde diğerlerinden daha farklı olan noel pazarları olacaktır. Ben öne çıkan birkaç tanesine değiniyorum.
Place de la cathédrale: Alsace’ın yöresel yemeklerinin de sunulduğu “Gourmet Market” konseptli noel pazarı. Direkt yemek stantlarıyla çevrili bir alana sahip. Bu pazarı akşam ziyaret edebilirsiniz. Sanıyorum bu pazar yemek konseptinden dolayı 22.00’ye kadar açık olan tek pazar. 1360’larda tamamlanan Orta Çağ’dan kalma heykellerin olduğu Gotik tarzda yapılan Rönesans eseri kilisenin olduğu meydanda bu pazarı hemen farkedeceksiniz. Ayrıca kocaman atlı karınca da tam bu meydanda!
Place des Dominicains: Yaklaşık 60 küçük evle çevrelenmiş büyük bir noel pazarı alanı. Unterlinden Müzesi’nin de bulunduğu meydanda kurulan bu pazar daha minimal o yüzden daha samimi bence. Çok sevmiştim.
Place Jeanne D’Arc: Burayı en güzel süslerin satıldığı pazar olarak kodlamışım. Her tezgah müthişti, hediye almak için değerlendirebilirsiniz.
Place de l’Ancienne Douane: Burası Colmar’ın büyük meydanlarından biri. General Lazare Schwendi’nin heykelinin olduğu bir çeşme meydanın ortasında ve Pazar etrafında kurulmuştu.
Petite Venise – Places des six montagnes noires: Colmar’ın bağımsızlığını ve yerel özgürlüklerini savunarak Colmar’ın ilk kahramanı olarak kabul edilen Jean Roesselmann’ın heykeli burada. Büyükçe bir meydan ve Pazar olduğunu söyleyebilirim.
Koïfhus – indoor market: Koifhus, Gotik tarzda yapılan bir Rönesans yapısı aslında. Dışarıdan yapının kendisi içeride de noel pazarın etkisiyle güzel bir ambiyans yaratılmış. İç alandaki noel pazarı hava soğukken (yani her zaman 🙂 cazip oluyor.
NOEL PAZARINDA YEMEKLER VE FİYATLARI NASIL?
Şehre ve bölgeye özgü yemekleri tatma imkanı sunduğu için noel pazarındaki standları değerlendirmek güzel oluyor bence. Bir de restoranlara göre fiyatlar daha “normal” tabii. Şöyle biraz gezip, gözünüze güzel gelen lezzetleri denemenizi öneririm. Böyle yerlerde hijyen konusu biraz soru işareti olabilir, ona da dikkat ederseniz gerisi hep lezzetli şeyler zaten.
🍕Tarte flambee: Alsas pizzası da diyebiliriz, ince hamurlu bir pizza olarak düşünebilirsiniz. Hatta bizdeki lahmacun hamuru gibi ince ve çıtırlı. İçeriğine göre €5-10 arası fiyatları değişiyor.
🍡Churros: Kızarmış hamur diyebiliriz, artık Türkiye’de de çoğu mekanda yapılıyor. Churrosların yanına nutella alıp banmaksa olayın nirvanası gibi bir şey ya! Sadesi €5, yanına Nutellalı €7’ydu.
🍝Spatzle: Makarnanın İsviçre versiyonu diyorlar buna. Makarnaya oldukça benzer bi tatı var ama bana çok cazip gelmedi açıkçası, fiyatı ortalama €10.
🍷Gluhwein: Alman sıcak şarabı. Noel pazarlarının bence enn meşhuru! Her köşe başında var, o yüzden almakta acele etmenize hiç gerek yok. Portakal, karanfil, tarçın baskın olarak aldığım tatlardı. Burada şarap alırken verdikleri bardaklar depozitolu, bardağı geri verdiğinizde parasını alıyorsunuz. Bazı yerlerde ise bardağı geri almıyorlar. Ödediğiniz miktar böyle yerlerde daha yüksek olabiliyor. Tercihinize göre buna dikkat etmenizi öneririm. Yoksa sevmediğiniz ya da yanınızda taşımak istemediğiniz bardakla kalakalırsınız 🙂 Ben eve gelirken tatlı bir anıyla dönmek için bardakları geri vermemiştim, siz de böyle değerlendirebilirsiniz. Ayrıca bardağınız olduğu için başka standlarda direkt o bardağa dolum yaptırabilirsiniz. Bu arada genellikle €3 içecek, €1-2 da bardak için alınan ücret.
🥂Vin Chaud: Sıcak beyaz şarap. Beyaz şarabın sıcak olması fikrine çok alışık olmadığımdan mı bilemiyorum ama çok sevemedim, bence Gluhwein daha iyiydi.
Tüm bunları gün boyu belli aralıklarla yiyince akşam yemeği yemiyorsunuz zaten 🙂 Kontrollü gitmekte fayda var.
COLMAR KÖYLERİ VE NOEL PAZARLARI
Colmar’ı çevreleyen Alsace köyleri, Orta Çağ Dönemi’nden kalma yapıları, tarihi ve doğal güzellikleri, Arnavut kaldırımlı sokakları, kendine özgü mimarisiyle öyle güzeldi ki hepsine hayran kaldım. Tüm noel pazarlarının açık olduğu günlerden biri olduğu için pazar günü sabah erkenden Basel’de konakladığımız otelden çıkıp köyleri gezerek yukarı doğru çıktık. Sırasıyla Kaysersberg, Riquewihr, Ribeauville’i gezdik. Sonra dönerken de vakit olunca Eguisheim’e uğradık. Bergheim, Obernai ve Selestat da görmek istediğimiz kasabalardı. Zamanınız varsa belki rotaya siz eklersiniz.
Kaysersberg
Orta çağ döneminden kalma yapıları, surları ve kuleleriyle oldukça büyük bir kasaba olduğunu söyleyebilirim. Hatta gezdiğimiz köyler arasında en büyüğüydü. Evlerinin güzelliği, süslemeler ise zaten harikaydı. Sabah ilk gittiğimiz yer olduğu için diğerlerine göre nispeten daha sakindi. Merkezinde bulunan büyük kilise önemli yapılarından.
Yılbaşı pazarları Kaysersberg’de Aralık ayı boyunca sadece hafta sonları kuruluyor. Eğer planınızı buna göre yapabilirseniz birçok küçük meydanda bulunan pazarlarını gezebilirsiniz. Ama hafta sonu dışında gelebiliyorsanız da hiç üzülmeyin sokakları, pastaneleri ve süslemeleriyle enerjisi yine yüksek olacaktır. Hatta biraz daha sakin olması fena olmaz.
Kaysersberg, araçla Basel’den 45 dk, Colmar’dan 15 dakika uzaklıkta. Araçla gittiğinizde girişte bulunan park alanlarına tüm gün için €4 vererek park edebilirsiniz. Burada park yeri dışında sokak üzeri gibi park imkanı göremedik. Kaysersberg’de hafta sonları pazarlar kurulduğu için Colmar’dan kalkan shuttle ile ulaşım imkanı sunulmuş. Buraya gelmek için kullanabileceğiniz üç hat bulunuyor. Cuma günleri 2 saatte bir, hafta sonları ise her yarım saatte bir kalkıyor. Günlük otobüs kullanım bedeli €10. Yani sadece buraya gelmek için değil, aynı gün içinde diğer köyler için de gezerken kullanabilirsiniz.
Yeme içme konusunda gördüğünüz neredeyse her pastanenin güzel çıkacağına emin gibiyim. Fransa’dayız ve dolayısıyla Fransız pastanelerindeyiz, daha ne olsun! Biz yorgunluk atmak için oturup bir şeyler yemek istedik ve pastane ürünleriyle tatlıları müthiş duran La Patisserie Laura et Nicolas ‘ı tercih ettik. Fikir vermesi adına fiyatları da belirtiyorum: bademli kruvasan €1.40, kahve €3.80. Denemedik ama Boulangerie Patisserie’de de her şey aşırı güzel duruyordu.
Riquewihr
Nereye baksanız süslenmiş bisküvi evleriyle dolu bir kasaba burası! Bu köy ayrıca tescilli güzel. Nasıl oluyor derseniz, Fransa’nın En Güzel Köyleri Derneği varmış. Bu derneğin üyesi olmak için gereken koşulları sağlamışlar. Bu güzelliğin koşullarından biri şüphesiz Ortaçağ döneminden kalma bir yerleşim olmasıdır. Üçgen çatılı ikonik evleri, mini meydan oluşturacak şekilde yerleşince bir de üzerine bakımlı olunca bakmaya doyulmaz görüntüler ortaya çıkıyor.
Sadece sokaklarını gezerek buranın tadını çıkarın. Karşınıza çıkan meydanlarına kurulu Noel pazarlarında yürüyün, tezgahlara bakıp ilginizi çeken lezzetleri deneyin bence. Zaten böyle küçük köy, kasabalarda sadece yürüyerek bile her yeri keşfedebilirsiniz. En güzeli belki de böylesidir.
Riquewihr, araçla Basel’den 45 dk, Colmar’dan 15 dakika uzaklıkta. Araçla gittiğinizde köyün başında sokak üzeri park edebilirsiniz. Biz en yoğun günlerinden birinde pazar günü gitmiştik ve buna rağmen araç yeri bulduk, siz de bulursunuz. Araç kiralama dışında bu köye Colmar’dan kalkan shuttle ile ulaşım imkanı da var. Buraya gelmek için kullanabileceğiniz üç hat bulunuyor. Cuma günleri 2 saatte bir, hafta sonları ise her yarım saatte bir kalkıyor servisler. Günlük otobüs kullanım bedeli €10. Yani sadece buraya gelmek için değil, aynı gün içinde diğer köyler için de gezerken kullanabilirsiniz.
Ribeauville
Geldik en eğlenceli köye, Ribeauville’e! Bu köy beni öyle şaşırttı ki. Acaba gitmesek mi derken hiç dönmek istemediğimiz bir yer oldu. Oldukça otantik bir havası olmasının yanında halk Noel pazarlarına özenle hazırlanmış. Tüm köyün süslemelerini bir kenara bıraktım kostümleri ve gösterileriyle resmen başka bir boyut katmışlar. O yüzden ekstra sevdik.
Bu köyün küçük büyük fark etmeksizin her meydanında Noel pazarı vardı. Hatta sadece meydanlarında da değil resmen sokağa taşan bi eğlence vardı. Gittiğimiz saatlerde yağmur yağmasına rağmen öyle bi eğlence hal hakimdi ki kimse bunu dert etmedi. Biz de kendimizi o eğlencenin içine bıraktık ve çok keyif aldık.
Köye girdiğimiz gibi yöresel kostümlü bir grubun yürüyüşüne denk geldik. Herkes eşlik ederek meydana yürümeye başladı. Meydanda gösterilerini yaptılar, çok tatlı ve eğlenceliydi. Sonra ara sokaklarda yürüyen kostümlü insanlar, Orta çağ dönemli standlar derken noel pazarı konusu daha eğlenceli olmuş. Yani Noel pazarını Orta Çağ’a uyarlamışlardı sanki de diyebilirim.
Bu pazarın en önemli yanı sadece 2 hafta sonu kuruluyor olması. Geçen yıl ve bu yıla baktığımda anladığım kadarıyla Aralık ayının ilk 2 haftasonu seçiliyor. Bu sene 2-3 Aralık ve 9-10 Aralık 2023’de bu pazarları gezebilirsiniz. Noel pazarları 10.00 19.00 saatleri arasında kuruluyor. 1 ve 2 numaralı Noel shuttle ile buraya ulaşabilirsiniz. Hafta sonu kişi başı €10, hafta içi €6. Araç kiralayarak buraya gelirseniz köy merkezine gelmeden yol boyu park etmiş araçları göreceksiniz. Siz de aynen şekilde park edebilirsiniz. Biz tam olarak böyle yaptık ve ücret ödemedik.
Eguisheim
Bu köyle birlikte 1 günde gezdiğimiz 4 köy olmuş oldu. Son köy burası olunca da haliyle akşam rotasına kaldı. Işıklar altında, akşam dekoruyla görmüş olduk ve çok güzeldi.
Eguisheim, Colmar’a en yakın köy. Diğer köyler gibi sadece hafta sonu değil tüm günler noel pazarı olan köylerden. Bu sene 30 Aralık’a kadar ziyaret edebilirsiniz. Noel pazarları akşam üzeri 19.00’da sonlanıyor bu arada. Eğer sabah giderseniz Boulangerie Pâtisserie Marx listenizde olsun. Biz akşam üzeri pazardan bir şeyler atıştırdık.
Bu köyü Colmar ile birleştirip diğer gün de ziyaret edebilirsiniz. İki seçenek de mantıklı bence, günün akışına ve yorgunluğunuza göre karar vermenizi öneririm.
COLMAR GEZİLECEK YERLER
Colmar her ne kadar Noel Pazarı konseptiyle planladığım bir rota olsa da sokaklarında gezerken önemli tarihi yerleri ziyaret etmeyi de ihmal etmedim. Sizin de geziniz sırasında dikkatinizi çekeceğini düşünüyorum. Çünkü hepsi diğerlerinden farklılaşan mimari ya da sanatsal dokunuşlara sahip. Colmar’da öne çıkan tarihi yapılarla ilgili resmi broşüre ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz. Ben sizin için gezerken en dikkat çekici bulduklarımı özetliyorum:
St. Martin’s Church: 1300’lü yıllarda tamamlanan bu kilise, Alsace Gotik mimarisinin en önemli örneklerinden kabul ediliyor. Bütün ihtişamıyla Colmar’da gözünüzden kaçmayacağına eminim.
Maison Des Tetes (Kafalar Evi): 1600lerin başında mimar Albert Schmidet tarafından tasarlanmış bu yapının üzerinde 106 adet kafa heykeli varmış. Şu anda otel ve restoran hizmeti veriyor.
Petite Venise Bölgesi ve Lauch Gölü: Lauch gölünün etrafında sıralanan Colmar evleri adete Küçük Venedik. Tekne turları da yapılıyor burada hatta.
Musee Bartholdi: Amerika’daki Özgürlük Heykeli’nin tasarımını yapan kişinin Colmar’lı olduğunu biliyor muydunuz? Evet tasarım Colmar’lı Frederic Bartholdi’ye ait. Yaşadığı ev müzeye dönüştürülmüş. Ayrıca uslu çocuklar olursanız yollarda özgürlük heykeline referans veren üçgen tabelalar da görebilirsiniz, hihi.
Musee Unterlinden: Önceden manastır olan bu yapı şimdilerde modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği bir müze olarak hizmet veriyor.
Maison Pfister: 1575 yılında inşa edilen tarihi bir yapı. Sekizgen formda tasarlanmış, yukarıdan öyle gözüküyormuş.
Koifhus: Burası eski bir gümrük binası. İçinde kapalı bi Noel pazarı da var. Üst katından dışarıta taşan christmas süslemesi ise ilgi çekici.
Noel ışıltısı bu tarihi yapılarla birleştiğinde gittikçe ilgi çekici bir hal alacak, benden söylemesi.
COLMAR YEME İÇME ÖNERİLERİ
Ne yalan söyliyim Noel pazarlarını gezerken ilgi çekici yöresel lezzetleri öyle çok görüp tadıcaksınız ki yeme içme önerilerini pek dikkate alamaz hale geleceksiniz. Yine de tatlı küçük Fransız pastanelerine uğramak, lezzetli peynirleri ve şaraplarıyla ilgi odağı olan restoranlarında akşam yemeği yemek isterseniz diye size bir liste yaptım.
Tatlı küçük Fransız pasteneleri ararsanız bu önerilere bakabilirsiniz. Hepsinin çok iyi olduğuna eminim, zaten patisserie konseptinin çıktığı ülkedesiniz nasıl kötü olabilir ki! Hangisi içinize sinerse onu seçin ve gerisini düşünmeyi bırakın. Hatta eğer gezinin sonunda buralardaysanız kendinize ya da sevdiklerinize paketli pastane ürünlerinden de alabilirsiniz.
- Au Croissant Dore: En ikonik Colmar pastanesi diyebilirim. Rotada ufak bir gün değişikliği yapmak zorunda kalınca buranın kapalı olduğu güne (pazartesi) denk gelmiş olduk.
- L’Artemise: İlk akla gelen mekanlar kapalı olunca tesadüfen gördüğümüz bu pastaneyi keşfetmiş olduk. Hem ambiyansı hem de lezzetleri öyle güzeldi ki. Yediğim tartın tadı hala damağımda.
- Patisserie Gilg: Buraların meşhuru, maalesef gittiğimiz gün kapalıydı. Aklım çok kaldı.
- Maison Alsacienne de Biscuiterie: Buradan mutlaka makaron alıp yemelisiniz, müthişti. Birkaç yerde şubesi olan oldukça ikonik bir dükkan zaten, dikkatinizi çekecektir.
Akşam yemeği için Brasserie des Tanneurs, L’Amandine, Restaurant La Soi’ye bakabilirsiniz. Rezervasyon yaptırmanız ya da kapısında isim yazdırarak uzunca sıra beklemeniz gerekebilir. Baştan uyarayım.
Colmar’da geçirdiğimiz 1 günün detayları böyleydi! Sizinle birlikte tekrar hatırlamak harika oldu, umarım siz de burayı çok seversiniz.